9 Temmuz 2010 Cuma

Evde Yüz Güzelliği İçin Yapılması Gerekenler




Kadinlaricin.net sitesinde Güzellik İçin Yapılması Gerekenler baslikli sayfadasiniz.Bu sayfada Güzellik İçin Yapılması Gerekenler ile ilgili yazi bulunmaktadir.

Güzellik İçin Yapılması Gerekenler ,resim ,resimleri




Her şeye zaman ayırabiliyoruz... İşimize, çocuklara, alışverişe... Peki kendimize? Gün içinde sadece 5 ya da en fazla 20 dakikayla daha sağlıklı ve zinde olmamız mümkün.

Güzellik İçin Yapılması Gerekenler Sonbaharla birlikte yoğun bir tempoya giriyoruz. Bu arada kendimize ayıracak zaman bulamamaktan yakınıyoruz. Good Housekeeping Dergisi’nin ekim sayısında zamansızlıktan yakınan kadınlara yönelik bazı tavsiyelere yer verildi. Günde 5, 10, 15 ya da 20 dakika boş zamanınız olursa bu kısacık sürelerde neler yapabileceğinizi size açıklayalım:

EĞER 5 DAKİKANIZ VARSA

İşte kendinizi toparlamanız için yeterli bir süre. Boynunuza orta parmaklarınızla masaj yapın. Kendinizi gergin hissettiğiniz zaman bu bölgeye masaj yapmak çok yararlıdır. Ellerinizi başınızda gezdirin. Sanki saçlarınızı şampuanla yıkıyormuş gibi hareketler yapın. Bir dakika süreyle kulaklarınızı ovuşturun. Dilerseniz beş dakikalık süreyi vücut fırçasıyla vücudunuzu ovuşturarak geçirin.

EĞER 10 DAKİKANIZ VARSA

Gözlerinizi dinlendirmek için salatalık maskesi uygulayabilirsiniz. Bu arada ellerinizin bakıma muhtaç olduklarını da unutmayın. Şu on dakikalık süre içinde ellerinize nemlendirici ve yumuşatıcı yüz maskesi uygulayabilirsiniz. Yağ giderici maskeleri sakın kullanmayın. Bunlar ellerin derisini kuruturlar. Evet, on dakika içinde gözlerinize ve ellerinize bakım yapabilirsiniz.

EĞER 15 DAKİKANIZ VARSA

Vücudun tüm yükünü ayaklar çekiyor. Gün içinde 15 dakika boş kalırsanız, ayaklarınızı rahatlatmaya çalışabilirsiniz. Önce ayaklarınızı sıcak su dolu bir leğene sokup beş dakika dinlendirin. Sonra ayaklarınızı kurulayın ve bir bacağınızı diğerinin üzerine koyarak ayağınıza kremle masaj yapmaya başlayın. Daha sonra diğer ayağınıza sıra gelecek. Ayak parmaklarınızın her birine masaj yapın.

EĞER 20 DAKİKANIZ VARSA

Yalnız kalmak, düşüncelerinizi düzene sokmak istiyorsanız, 20 dakikalık boş zamanınızı banyoda geçirmelisiniz. Küveti doldurup içine girdiğiniz zaman kendinizi rahatlamış, gençleşmiş ve hatta güzelleşmiş hissedeceksiniz. Banyoda sevdiğiniz, dinlendirici bir müzik de çok işinize yarayacaktır. Yirmi dakika sonra banyodan çıktığınızda hayatı daha çok sevdiğinizi farkedeceksiniz.


Hollywood’da son zamanlarda en çok sözü edilen yıldızlardan biri olan Halle Berry, doğal güzelliğiyle herkesin dikkatini çekiyor. 2000'li yılların en parlak yıldızları arasında yer alacak Berry'nin çizgisinde sadelik ön planda...

1950'li yılların melez sanatçılarından Dorothy Dandridge'in yaşam öyküsünü konu alan filmde başrolde oynayan Halle Berry'nin hiç aksatmadan uyguladığı bazı kurallar var.

1) Az daha fazladır

Halle Berry, kameralardan uzak olduğu zamanlar çok az makyaj yapmaya özen gösteriyor. Hiç fondöten kullanmıyor. Sadece gözlerine maskara uyguluyor. Nemlenmelere karşı dayanıklı bir dudak boyası ile dudaklarını boyuyor. Genç yıldız beş yıldır aynı marka nemlendirici ve temizleyici kullanıyor. Makyaj malzemelerini sık sık değiştirmenin sakıncalı olacağına inanıyor. Berry'nin tek tutkusu kaşları. Kaşlarının bakımına büyük özen gösteriyor ve her kadın için de kaşların çok büyük önem taşıdığını düşünüyor.

2) Saçlarınız sadece size aittir

Halle Berry, saçlarının boyu ve stili hakkında yapılan önerilere kulaklarını tıkıyor. Saçlarını kendi zevkine göre kestirip taratıyor. Genç oyuncu, saçlarının sanki hiç el değmemiş gibi dağınık bir görüntü sergilemelerini istiyor. Beş haftada bir röfle yaptırıyor. Ayrıca saçlarına formülünde nemlendirici bulunan ürünler uyguluyor.

3) Zihin ve vücut egzersizleri

Bir yıl öncesine kadar Berry çok yorucu vücut egzersizlerine merak sarmıştı. Bir yıldır yoga uyguluyor. Yoganın aynı zamanda bir zihin jimnastiği yerine de geçtiğini vurgulayan sanatçı, kaslarını güçlendiren hareketlere ağırlık veriyor.

4) Cesur olmak gerek

Halle Berry'ye göre çekici ve etkileyici bir kadın olabilmek her şeyden çok cesarete bağlı. Makyajda ve giyimde cesur kararlar verebilen kadınlar çekici ve etkileyici olabilirler. Berry, buna inanıyor ve tüm kadınların onu örnek almalarını istiyor.

Güzeller hayatta kalır Güzelliğin Darwin kuramı yazıldı. Kitabın adı; ‘‘Güzel Olan Hayatta Kalır’’. Psikolog nancy Etkoff, farklı normlarda da olsa, bütün kültür ve uygarlıkların ortak değeri güzelliği psikolojik ve biyolojik açıdan tanımlamaya çalışıyor. Çıkan sonuç şu; doğal seleksiyonda sadece güçlüler değil, güzeller de ayakta kalıyor.

Bugüne kadar hiçbir ozan, hiçbir filozof güzelliğin, güzellik kadar kusursuz tanımını yapamamış. Aristo'ya ‘‘Gönül neden güzeli arzular’’ diye soruyorlar, şu yanıtı veriyor: ‘‘Kör olmayan biri böyle soru sormaz.’’ Sapho ise bir dizesinde, ‘‘Güzel iyidir’’ diyor.

Belki çirkinlik Sapho'nun yaşadığı çağlarda olduğu gibi, kötülük ve delilikle eşdeğerde görülmüyor; fiziksel görüntünün insanın moral değerleri hakkında hiçbir ipucu vermediği bugün artık biliniyor. Ancak yine de insanoğlu öyle bir psikolojik ve biyolojik donanıma sahip ki, güzeli kayırmadan edemiyor.

Nancy Etkoff'un araştırmalarına göre gençlik ve güzellik hep at başı gidiyor. Bu tabii ki yeni bir keşif değil, ancak içgüdülerle ilgili biyolojik açıklamaları var. Yalnız bunlar kadınları kızdıracak cinsten. Çünkü erkeklerin gençlik arayışına biyolojik kılıflar bularak tamamen legalize ediyor. Biyolojik açıklama şöyle: Güzellik arayışı, genlerini başkasına geçirme içgüdüsünden kaynaklanıyor. Erginliği, doğurganlık ve sağlığı çağrıştıran hoş biçimler, doğal seleksiyona endekslenmiş beyinlere sinyal gönderiyor.

Bütün kültürlerde iri gözler, sık kirpikler, gözle mesafesi uzak ince kaşlar, küçük burun, çıkık elmacık kemikleri, oval yüz hatları, dolgun dudaklar seviliyor.

Amerikalı psikolog Viktor Johnston'un, İnternet'teki web sitesinde ‘‘genetik algoritm’’ adlı kompüter programıyla yaptığı test bu beğeni ölçülerini kanıtlıyor. Kullanıcılar, yüz yüzeyinde yer alan 17 milyar noktadan rastgele seçilmiş resimler arasından tecih yapıyorlar. Kompüter bu binlerce tercihi birleştirerek yeni yüzler üreriyor. Ve ortaya çıkan sonuç; 14 yaşındaki bir kızın dudaklarıyla, 11 yaşındaki bir kızın göz-çene mesafesi oluyor.

Johnston'un açıklamasına göre dolgun dudak ve dar çene yapısı, maksimum düzeyde kadınlık hormonu çağrışımı yapıyor ve erkek beyinlerinde o ilkel dürtüyü; genlerini yayma içgüdüsünü uyandırıyor. Kadın yüzleri yaşlanırken, erkeksi yönde gelişiyor. Yüz uzuyor, göz-kaş mesafesi daralıyor, dudaklardaki yağlar kaybolduğu için yüzün profili yassılaşıyor, zaman içinde oluşan kıkırdak tabakası, burun ve kulakları daha uzun gösteriyor.

Erkek güzelliğine gelince; erkeğin çekici olması için otoriter görünmesi gerekiyor. Doğuracağı çocuğa geçecek genleri seçme içgüdüsüyle hareket eden kadın, bu otoriter görünümü geniş çene yapısı ve kaslı bir vücutta buluyor. Kadınlar bebek yüzlü erkeklere yatırım yapmak istemiyor. Çünkü gülümseyen bebek yüzler seksi bulunmuyor.

Peki bu doğal ayıklanmada güzeller nasıl hayatta kalıyor? İşte güzel ve çirkine önyargılı yaklaşımın örnekleri:

Güzelin şansı daha çocuklukta başlıyor. ABD'nin Missouri eyaletinde yapılan bir araştırmada 400 öğretmene beşinci sınıf öğrencilerinin başarı grafiğini gösteren kartlar veriliyor ve bu kartlara çocukların resimleri iliştiriliyor. Sonuçta, kartlarda yer alan somut bilgilere rağmen öğretmenlerin güzel öğrencilerin daha zeki olduğunu düşündükleri ortaya çıkıyor. Yapılan bütün araştırmalarda şu sonuç elde ediliyor: İnsanlar, çekici erkek ve kadınların daha zeki olduğunu varsayıyor.

Güzel çocuklar suç işlediği zaman büyükler, çocuğun koşulların kurbanı olduğunu düşünüyor. Daha az çekici görünen bir çocuk suç işlediği zaman ise geleceğin sabıkalısı gözüyle bakılıyor.

Güzel her badireyi daha kolay atlatıyor. Mağaza hırsızlığı da yapsa, sınavda kopya da çekse, çirkine göre yakayı daha kolay sıyırıyor. Güzel hırsızlar polise bildirilmiyor; bildirilse bile daha az ceza alıyor. Polis, savcı ve yargıçlar mevcut olayı bir kenara bırakıp, ‘‘Bu hoş yaratık böyle bir suç işlemiş olabilir mi?’’ diye düşünüyor.

Cinsellikte hemen her zaman dış görünümün etken olduğu sanılıyor. Erkekler güzel kadınların daha verici, daha deneyimli ve daha serüven düşkünü olması gerektiğine inanıyor, cinsel dürtülerinin çirkinlere göre daha güçlü olmasını bekliyor. İnsanlar ister erkek olsun ister kadın, güzellerin daha çok ilişkiye girdiğini, daha fazla aşık olup, daha erken yaşta cinsel deneyim yaşadığını varsayıyor. Oysa ki, cinsellik kesinlikle güzellerin tekelinde bulunmuyor.

Güzelleşmede Doğrular yanlışlar

Stres yüzün yaşlanmasını sağlıyor

DOĞRU: Çok stresli bir yaşam güzelliğinizi etkiliyor. Yüzün hatları daha da derinleşiyor, deriniz parlaklığını kaybediyor. Eğer ritminizi düşüremiyorsanız, geceleri telefonunuzu fişten çekin, banyoyu sıcak su ile doldurup içine birkaç damla lavanta esansı ekleyin. Bu arada yüzünüze de bitkilerden oluşan bir maske yapabilirsiniz. Maske için önerimiz: Rendelenmiş pazıyı salatalık suyu ile karıştırıp 5-10 dakika yüzünüzde bekletmeniz.

Saçı kısa kestirmek seksiliği azaltıyor

YANLIŞ: Önemli olan saç stilinizin size yakışması, yüzünüzün hatları ile uyum sağlaması ve kesiminin güzel olması. Uzun saçlardan kurtulmak istiyorsanız, radikal bir değişim yerine saçınızın boyunu yavaş yavaş kısaltın. Saçlarınızı kısa kestirdiğinizde makyajınıza da dikkat etmeniz gerekiyor.

Dayanıksız bir deriye sahipseniz sabun kullanmalısınız

YANLIŞ: Deriniz ile aynı pH derecisine sahip sabunlar için bu kural geçerli olabilir. Ama yine de banyodan sonra mutlaka nemlendirici bir krem kullanmalısınız.

Sedefli makyaj kırışıklıkların daha az görünmesini sağlıyor

DOĞRU: Sedef ağırlıklı bir makyajın böyle bir etkisi olduğu doğru ama bu makyaj türü genç yüzlere daha çok yakışıyor. 40 yaşından sonra insanların doğal tonları tercih etmeleri gerekiyor.

Pudra gözenekleri kapatıyor

DOĞRU: Bazı zamanlarda bu işlem gerekli bile olabiliyor, bitkisel özlerden yapılmış pudralar vücut için daha yararlı.

Rujun rengi kullanan kişiye göre değişebilir

DOĞRU: Dudakların rengi kişiden kişiye değiştiği için uygulanan rujun da rengi aynı şekilde değişebilir. Rujun tam rengini tutturabilmek için dudaklarınıza fondöten ve pudra sürebilirsiniz. Genelde dudak makyajınızla ojenizin renginin tutmasına çalışılır.

Tırnaklarınız kırılıyorsa, sağlık sorununuz var demektir

YANLIŞ: Fiziksel hastalıklara da bağlı olmasına karşın tırnaklarınız dayanıksızlığı genellikle keratini yok eden deterjan ve çok fazla su kullanımına bağlı da denilebilir. Deterjan kulandığınız işlerde mutlaka eldiven, tırnaklarınız korumak için de besleyici oje ve kremleri kullanmalısınız.

Güzellik maskeleri yüzünüzü kurutuyor

YANLIŞ: Bu durum yüzü kurutmak için yapılan killi maskeler için geçerli olabilir. Deriniz dayanıksız ise maskenizi yumuşak bir pamuk yardımıyla silebilir, maskeden sonra da tonik ile temizli-yebilirsiniz.

Gündüz ve gece için iki ayrı krem kullanmalısınız

DOĞRU: Gündüz kullandığınız nemlendirici krem makyaja olanak tanıması için çok daha hafif olmalıdır. Gece kullanacağınız kremin ise daha besleyici, vitamin dolu olması yararlıdır.

Dudaklarınızın şekli güzel değilse, sert renkleri kullanmamalısınız

YANLIŞ: Kullandığınız rujun rengi ne olursa olsun sürdükten sonra üzerinden pudra ile geçmelisiniz. Bu işlem rujun, özellikle de gün içinde, çok daha doğal durmasını sağlayacaktır.

Aseton tırnaklara zarar veriyor

DOĞRU: Aseton ojeyi çıkarırken tırnakların üzerinde bulunan koruyucu tabakaya da zarar veriyor. Oje çıkarırken kremden, özellikle de bitkisel özlü kremlerden yararlanabilirsiniz.

İçlerinde alkol bulunmayan parfümler elbiselere de sıkılabilir

YANLIŞ: Bu maddeler ağır olmadıkları için çok fazla sıkılabilirler ama elbiselerin üzerinde de leke bırakabilirler. Bu tür kokuları duştan sonra giyinmeden önce kullanmalısınız.

Tarih boyunca tüm kadınlar hep daha güzel olmak için çırpındılar, çeşitli çarelere başvurdular. Bugün de durum farklı değil. Üstelik artık teknoloji de güzelliğin emrinde. Kadınları güzelleştirmek büyük bir sanayi dalı oldu. Mahalle aralarında bile güzellik salonlarının çoğalması bir rastlantı değil. Güzelleşmek, kadının doğasında olan bir özellik. Belki inanması güç gelecek ama kadınlar zaman zaman güzellik yorgunluğu adı verilen bir sendromun pençesine düşebiliyorlar. 21. yüzyılın getirdiği ruhsal sorunlardan biri sayılıyor ‘‘güzellik yorgunluğu.’’ İçinizden ‘‘İnsan güzel olmaktan yorulur mu?’’diye geçirebilirsiniz. Şimdi soruyoruz: Sabah yataktan kalktığınız zaman, gardırobunuzdan giyecek seçmek size ağır bir iş gibi mi görünüyor? O gün rastgele bir kıyafet seçip, sırtınıza geçirdiniz. Sıra ayna karşısında makyaj yapmaya gelince birden bu işden bıktığınızı düşündünüz. Şimdi kim uzun uzun makyaj yapacak, diye kendi kendinize homurdandınız. Ayna karşısına bile geçmeden dudaklarınızı aceleyle boyadınız. Saçlarınıza bir tarak vurup sokağa çıktınız. Sakın bu davranışlarınızın nedenlerini yaşadığınız olaylarda aramaya kalkışmayın. Siz de günümüz kadınlarının çoğu gibi güzellik yorgunluğu adı verilen sorunla karşı karşıyasınız.

Kaş almak bile yorucu

Ayna karşısında kaşlarınızı cımbızla almak, size ağır bir yük gibi gelebilir. Kaşlarınızı almanız gerektiğini bildiğiniz halde, bu işi sudan bahanelerle ertelersiniz. Evde olduğunuz günlerde sırtınıza eski bir elbise geçirip saçlarınızı bile taramaya üşenip oturmaktan hoşlanırsınız. Besbelli, her gün son derece bakımlı ve şık olmaktan bıkmışsınız. Güzellikten yorulduğunuzu aklınıza getirmezsiniz. Oysa bu davranışınız tamamen bir yorgunluk belirtisidir.

Son yıllarda kadınlar en güzel, en şık olmak zorunda bırakıldıklarını düşündükleri için giyim ve makyaja ağırlık vermekten bıktılar. Belki çok yanlış bir tahmin ama, özellikle iş hayatına atılan kadınların güzel ve bakımlı olmaları şartı aranıyor. Bu durumda kadınlar biraz kendilerini tatmin etmek için, biraz da toplumda ve iş hayatında saygınlık kazanmak uğruna gece gündüz güzelleşmek telaşında oluyorlar. Ve tabii bu uğurda sürekli çaba harcamak gün geliyor kadınları bezdiriyor.

Güzellik yorgunluğu çeken kadınlara hak vermek gerekiyor. Bu yıl makyajda doğal görüntü modası var. Bu modayı uygulayabilmek için kadının tamı tamına 45 dakika ayna karşısında uğraşması gerek. Her gün 45 dakikasını doğal görünmek uğruna harcamak zorunda kalan kadının eninde sonunda isyan bayrağını açması kaçınılmazdır. Teknoloji, kadın güzelliğinin emrinde, kozmetik sanayi her gün yeni ürünleriyle kadınlara hizmet veriyor. Fakat güzelleşmek kolay değil. Uzun uğraşları gerektiriyor.

Yıldızlara özenmeyin

Nereye baksanız karşınızda güzel kadınlar görüyorsunuz. Gazeteler, dergiler ve televizyon yayınları birbirinden güzel kadınları size tanıtıyor. Çevreniz güzellerle sarılı olunca, siz de ister istemez onlara benzeme hevesine kapılıyorsunuz. Ondan sonra da güzelleşme seansları başlıyor. Bu iş için normalden fazla çaba harcamanız elbette sizi yoracaktır. Ve günün birinde kendinizi öylesine kötü hissediyorsunuz ki, makyaj malzemelerinizi pencereden sokağa fırlatmak geliyor içinizden. Kıyafetlerinizin rahat olmaması onlardan da vazgeçmenize yol açıyor. Bu davranışlarınızın bir ruhsal sorunun belirtileri olduğunu düşünmüyorsunuz.

Güzellik yorgunluğuna yakalanmamak için güzelleşmenin, şıklaşmanın dozunu kaçırmamaya dikkat etmelisiniz. Başkalarına benzemeye çalışmayın. Kendinizi olduğunuz gibi kabul edin ve sakın aşağılık kompleksine kapılmayın. Güzellik yorgunluğunu üzerinizden atabilmeniz ve gene eskisi gibi normal biri olabilmeniz için de yakınlarınızın size yardım etmeleri gerekiyor. Makyaj yapmaya üşeniyorsanız, yakınlarınızın yardımıyla yavaş yavaş makyajla ilgilenmeye başlayabilirsiniz. Giyim konusunda da aynı şekilde yakınlarınız size bazı önerilerde bulunabilirler. Kendinizi ölesiye yormadan, ruh sağlığınızı tehlikeye atmadan da bakımlı ve güzel olabilirsiniz.

Meltem'den güzellik kitabı

On parmağında on marifet olan Meltem Cumbul, şimdi de bir güzellik ve bakım rehberiyle hayranlarının karşısında.Cumbul, kitabında genç, modern ve aktif kadına tepeden tırnağa bakımlı olmanın yollarını gösteriyor. Gillette Sensor Excel ve Hürriyet Dergi Grubu'nun ortak çalışmasıyla hazırlanan güzellik ve bakım rehberi ‘‘For Women’’da Cumbul, kadın olmanın keyfinden yola çıkarak makyaj, saç, vücut bakımı, beslenme, fitness, yaza hazırlık, güneş ve moda konularına değiyor.

DOĞALLIĞA DÖNÜŞ

Bir sanatçıdan güzellik ve bakım rehberi ‘‘For Women’’ Türkiye'de ilk kez hazırlanıyor. Kitapta ‘‘Ben neysem oyum’’ diyen Cumbul, kişiliğini hep en doğal haliyle yansıtmaya çalıştığını belirtmekte. Makyajda doğallığa dönüşü savunan Meltem Cumbul, ‘‘Başarılı bir makyaj, yüz güzelliğini ön plana çıkartırken, kendisini göstermeyendir. Ben sade bir makyaj için 10 dakika, gece makyajı içinse 15 dakikadan çok zaman ayrılmasına karşıyım’’ diyor.

BACAK BAKIMI

‘‘Genç, aktif ve modern kadın olmanın birinci şartı, kendine gereken özeni göstermektir. Koşuşturma içinde geçen günlerde bile kısa süreler ayırarak ‘bakımlı kadın trend'ini yakalamak kolay’’ yorumunu yapan Meltem Cumbul, güzellik rehberinde bugüne kadar doğru olduğu sanılan yanlışlara da açıklık getiriyor. Bacak bakımında ıslak tıraş yönteminden çekinilmesinin yanlış olduğunu anlatan Cumbul, bunun ne tüylerin yapısında, ne de ciltte bir soruna yol açtığını belirtiyor.

BOL SU İÇİN

Sağlıklı beslenme konusuna da dikkat çeken Meltem Cumbul, kilo sorunu olmadığını ve özellikle zeytinyağlılarla salataları çok sevdiğini söylüyor. Zayıflamanın bir diyetisyen kontrolünde sağlıklı olacağını savunan Cumbul, yemek saatlerine uymak yerine acıktığı zaman yemek yediğini, ekmek yemediğini, tatlıyı sevmediğini, her gün vitamin aldığını, abur cubura ilgi duymadığını ve bir spor salonunda koşu bantları üzerinde form tutmaktansa dans etmeyi tercih ettiğini söylüyor. Cumbul, ‘‘Formunu ve vücut sağlığını korumak isteyen herkese bol miktarda su içmeyi öneriyorum’’ diye konuşuyor.

Gözler sizde olsun

İşte yeni bir yıla, hatta yeni bir bin yıla merhaba dedik. Artık bir sürü yeni karar alabilir; kendimize istediğimiz yenilikleri yapabiliriz. Yılbaşı gecesi geçti gitti, artık 2000'de bir sürü kutlama yapacağınız an sizi bekliyor. Belki rejim yapmak için çok geç kaldınız ya da düzenli jimnastik için. Ama artık herşeyi yapmanız mümkün. Hatta öyle ki her gün ve gece de yıldız olabilmeniz mümkün...

Cildiniz pul pul dökülüyor. Demek ki oldukça kurumuş. Hemen banyoya girin ve cildinizi yumuşatın. Fazla sert olmayan bir vücut fırçasıyla ovaladığınız taktirde kuru, pullanmış cildinizden kurtulduğunuzu ve canlandığınızı göreceksiniz.

Özel geceler için bronzlaştırıcı kremler kullanarak iddialı bir kadına dönüşebilirsiniz.

Geçen yıl başlayan parıltı, ışıltı modası milenyum yılında da devam edecek gibi görünüyor. O halde ışıltılı losyonlara, pullu farlara, rimellere hayır demek yersiz olur. Hele dekolte giyiyorsanız, mutlaka parıldamanız gerekiyor!

Vücut şekillendirici iç çamaşırı giymeye özen gösterin. Böylece göbeğinizi saklayabilir, poponuzu kaldırabilir, göğüslerinizi büyütebilirsiniz.

Evinizde kolaylıkla bulabileceğiniz ürünlerle cildinizi derinlemesine temizleyebilirsiniz. Bir tatlı kaşığı balın içine yarım limon suyu katın. İyice karıştırdıktan sonra yüzünüze sürün. Yirmi dakika bekleyip, ılık suyla temizleyin. Bal maskesi ciltte temizlik ve gerginlik sağlar. Üstelik siyah noktaların yok edilmesinde etkili bir silahtır.

Saçlarınızı şekle sokmak için kuaföre gitmeyi düşünmüyorsunuz ya da şekil verebilecek kadar yetenekli birisiniz...

O halde saçınız için uygulayacağınız bakım formülü de bizden olsun. Önce kafa derinize masaj yaparak saçlarınızı yıkayın. Gelelim saçlarınızı güzelleştiren inanılması güç formüle... İki litre suyun içine bir ya da iki demet maydanozu atın ve yarım saat kaynatın. Yıkanmış saçlarınızı bu suyla durulayın. Sonuca siz de şaşıracaksınız.

Başka? Kendinizi sevin, hatta öyle ki aynadaki görüntüye aşık olun. Narsist olmanın zararı yoktur. Ve üstelik 2000'ler narsis ruhlara müsadeli davranacakmış!!!

Güzellik mi sağlık mı?

Bir çoğumuz sağlıklı olmakla güzel olmak arasındaki farkı bilmiyoruz. Evet, hepimiz bembeyaz dişlere, parlayan saçlara, pürüzsüz bir cilde ve kaslı ama ince bir vücuda sahip olmayı isteriz. Ancak ortada bir gerçek var: Tüm bunlara sahip olmak güzel olmak anlamına gelmediği gibi, bunların hiçbirine sahip olmamak da sağlıksız olmak demek değil.

Güzellik ve sağlık kelimeleri aslında birbiriyle tamamen ilgisiz olmasına rağmen, günümüzün teknolojisi ve satış teknikleri, bizi tamamen yanlış yönde bilgilendiriyor. Bir ‘‘health center’’ reklamı yapılırken, broşürlerde sadece ince, uzun kadınlarla, kaslı ve yakışıklı erkekleri görüyoruz. Bu tür resimler aslında bir güzellik merkezinin broşüründe basılmalıyken, bir sağlık merkezinin tanıtımında kullanılabiliyor. Oysa, güzellik sağlıklı olmanın ön koşulu değil.

Aynı şey, marketlerden almakta olduğumuz diet besinler için de söylenebilir. Pek çok insan bu besinleri sağlıklı olduğu için tercih ettiğini söylese de, aslında asıl amaç genellikle bu besinlerin kilo yapmıyor oluşu. Çünkü güzel görünmek ne kadar yakınsa, olası bir hastalığı önlemek de o kadar uzak görünüyor insanlara. Daha tohumları bile atılmamış bir hastalığı önlemek için, kimse besinlerin diyet olanını almaya kalkmıyor.

KAYNAĞI DARWİN

Sağlık ile güzellik kavramının birleştirildiği tarih Charles Darwin ile evrim teorisini geliştiren Alfred Russell Wallace'ın yaşadığı yıllara dek gidiyor. Darwin gibi Wallace da erkek kuşların -her ne kadar onları düşmanlarının kolayca bulmasına neden olsa da- kanatlarının parlak olması için ellerinden geldiğini yaptıklarını gözlemlemiş ve bir bilmeceyi daha çözmüştü. Darwin, erkek kuşların kanatlarını parlatmasını dişi kuşların bundan çok hoşlanmasına bağlıyordu. Wallace ise dişi kuşların tüyleri parlak olan erkek kuşları kendilerine eş olarak seçtiği sonucuna vardı.

Kuşların bilmeceleri 19. yüzyılın ortalarında çözüldüğünden bu yana insanlar sağlık deyince güzelliği de beraberinde düşünüyorlar. Oysa araştırmacıların hayvanlar üzerinde yaptığı deneylerden karışık sonuçlar elde edildi. Bazı böcekler için bu teori geçerliydi ama hepsi için değil. İş insana gelindiğinde, evrim biyolojisi hipotezini denemek oldukça zorlaştı.

Harvard Tıp Okulu'nda psikolog ve ‘‘Hayatta Kalan Güzellik: Güzelliğin Bilimi’’ adlı kitabın yazarı Nancy Etcoff şöyle diyor: ‘‘Tarihte hiçbir kültürde sarı benizli, çürük dişli, seyrek saçlı ve sıska biri alımlı ya da çirkin olarak değerlendirilmedi. Ama genç, güçlü kuvvetli, parlak ciltli, pırıl pırıl bakışlı, gür saçlı ve inci gibi dişli insanlar hep güzellikle eş değer tutuldu.’’ Harvard Tıp Okulu'nda doktor Suzanne Fletcher ise yeni bir hasta gördüğünde ona daha sormadan ilk önce yaşını tahmin etmeye çalıştığını söylüyor: ‘‘Hasta, olduğundan yaşlı gösteriyorsa bu bir hastalık belirtisidir. Hastanın cildindeki kırışıklıklara ve saçlarının parlaklığına bakarım. Yüz ve bakıştaki ifadeler hastada neler olup bittiğini anlamak için birer işarettir.’’

Birbirine ters düşen hipotezler böylece sürüp gidiyor. Boston Massachusetts Üniversitesi'nde psikolog Michael Kalick farklı düşünenlerden. Ona göre güzel biri ile sağlıklı biri arasında bir ilgi yok. Profesör Kalick, 1930'lara dek geriye dönüp bir çalışma yaptı. Yüzlerce gönüllünün 11'den 18 yaşına kadar her yıl fotoğrafı çekildi ve sağlık kontrolünden geçirildi. 30, 58 ve 66 yaşlarında tekrar birer sağlık kontrölü yapıldı.

Sonra 17, 17.5 ve 18 yaşlarındaki fotoğrafları tek tek incelenerek görünüşleri ölçüldü. Kalick ve ekibi, sağlıklı insanların daha çekici olduğunu bu kayıtlara bakarak söyleyebilirdi. Ama sonuç bu olmadı. Sağlıklı olan biri, ölümcül bir hastalığı olan birinden daha alımlı görünmüyordu. Zaman zaman sağlık sorunları yaşayan biri de, yaşı ilerlediğinde göze daha hoş görünmüyordu. Ancak diğer gönüllü gruba fotoğraflara bakıp en sağlıklı kim olduğunu sorduklarında en hoş ve güzel görünüşlünün sağlıklı olduğu cevabı alındı.

İngiliz Kolombiya Üniversitesi'nde tarih profesörü ve ‘‘Venüs Düşmanı: Kozmetik Ameliyatların Tarihi’’ adlı kitabın yazarı Elizabeth Haiken ise kitabında güzellik ve sağlık kavramlarının birbirine karıştırılmasının 20. yüzyılın başlarında popüler-psikoloji akımından kaynaklandığını söylüyor: ‘‘Bu akım, sağlıklı, güçlü ve hareketli olursanız kendinizi dahi iyi hissedersiniz, türü inanışları doğurdu. Kendimizi daha iyi hissetmemizin en iyi yolları nedir, diye araştırırken cevap reklamcılardan geldi: Kendinizi olabildiğinizce güzelleştirmeye bakın. Bir reklamda, 'aynaya baktığınızda kendinizle barışık değil misiniz? Nedeni cildinizin altında yatıyor' diyor. Bu bir plastik cerrahi reklamı. Kişinin mutluluğu bıçak altında araması ne kötü.’’

VE ESTETİK CERRAHİ

İşte yıllardır süregelen bu güzellik-sağlık ikilemine şimdi bir de estetik operasyonları eklendi. Artık bir insanın sağlıklı olup olmadığını veya kaç yaşında olduğunu tahmin etmek eskisinden de güç... Ama aslında sağlıklı olmak veya güzel olmak arasında bir seçim yapmak da gerekmiyor, çünkü sağlık olduktan sonra güzellik bu zamanda elde edilmesi en kolay şey...

Kırmızı şarap aşıklarına

Dünyanın ünlü kozmetik firmalarından Revlon ve Estee Lauder de kırmızı, pembe ve mor tonlarını koleksiyonunda tercih etmiş. Özellikle ‘‘kendinizi mücevher gibi hissedin’’ sloganıyla tanıtılan Estee Lauder'in Ruby serisinin serin günlerde çok popüler olacağı şimdiden belli. Eğer rubinin yanısıra kırmızı şarap rengini de sevenlerdenseniz, hayalinizdeki renk tonlarını bu yıl bulabileceksiniz.

Dudaklarda güller açacak

Dünyanın ünlü moda dergilerinin reklam sayfalarında bu ay dev kozmetik firmalarının Sonbahar-Kış koleksiyonlarının tanıtımı var. Renkler kırmızıdan mora doğru uzanıyor. Özellikle vişne, mürdüm eriği, böğürtlen, şarap kırmızısı, rubi gibi tonlarda parlak ya da mat rujlar, göz farları çok popüler. Kozmetikçiler tanıtımlarında yine dünyanın ünlü yüzlerini kullanıyorlar.

Doğal güzellik mucizesi

Kadınların güzelliklerine ne kadar düşkün oldukları malum. Ama güzel görünmek uğruna yapmadığı kalmayan biri olmak yerine, doğal güzelliğiyle konuşulan biri olmak aslında çok daha çekici...

Dünyanın büyük kentlerindeki güzellik çiftliklerinin, güzellik merkezlerinin uzmanları, birbirlerinden çok farklı tedavi ve güzelleştirme yöntemleri uygulayabilirler. Fakat büyük bir olasılıkla birbirlerini hiç tanımamış olan uzmanlar, bir ortak görüşü paylaşıyorlar: Kadınlar için doğal güzellik gibisi yok. Güzellik uzmanları, güzellik ve sağlık çiftliklerinin yöneticileri doğal güzelliği sağlamanın püf noktalarını dünya kadınlarına açıkladılar.

1- Parıldayın

Yüzünüzü sabun içermeyen bir temizleyici ile yıkayın. Kullandığınız su ılık olmalı. Sıra kurulamaya gelince, sakın havluyla yüzünüzü ovuşturmayın. Havluyu yumuşak hareketlerle yüzünüze değdirip ıslaklığı giderin. Alkolsüz tonlayıcı kullanın. Bir pamuk parçasını tonlayıcı ile iyice ıslatıp yüzünüzü bununla silin. Haftada bir kez yüzünüze masaj yapın.

2- Vücudunuzu şımartın

Tüm vücudunuzdaki ölü deri hücrelerinden kurtulmalısınız. Bunun için de eski yöntemi uygulayıp tüm vücudunuzu keseleyebilirsiniz. Ya da vücut fırçasıyla ölü deri hücrelerinden kurtulursunuz. Bu iş tamamlandıktan sonra da özel vücut yağlarını cildinize yedire yedire sürün.

3- Yeni bir makyaj uygulaması

Daha genç görünmek için makyaj malzemelerinden yardım beklemeyin. Fazla makyaj yüzü yaşlı gösterir. Hafif makyaj malzemelerini kullanın ve bunların da cildinizin tonuna uymasına dikkat edin. Yanaklarınıza hafif bir toz allık sürün. Göz kapaklarınızı renklendirin, kirpiklerinizi kıvırın ve sadece üst kirpiklerinize bir kat maskara sürün. Dudaklarınızın tam ortasına şeffaf pembe dudak boyası sürün.

4- Saçlarınızı sevin

Saçlarınızı ancak gerektiği zaman şampuanla yıkayın. Saçlarınızı şampuanla ovuşturduktan sonra çok iyi çalkalayın. Her yıkanmada saçlarınızı iki kez şampuanlayın. Birincide saçlarınız temizlenir, ikinciden sonra ise saçlar parıldar. Bir çok saç problemi, başın kan dolaşımı sorunu olmasından kaynaklanır. Bu nedenle de başınıza haftada bir kez masaj yapmalısınız. Parmak uçlarınızı başınıza bastırıp küçük daireler çizerek masaj yapabilirsiniz.

5- Cildiniz susuz kalmasın

Yaş ilerledikçe deri de giderek kurulaşmaya başlar, işte bu yüzden tüm vücudunuzun nemlenmesi çok önemlidir. Banyodan çıkar çıkmaz nemlendirici uygulamalısınız. Uzun süre çok sıcak suyla banyo yapmaktan kaçınmalısınız. Kuru ciltler için üretilen ve C vitamini içeren nemlendiricileri kullanın. Haftada bir kez de vücut yağlarıyla vücudunuza masaj yapın.

6- Gevşeyin

Günlük stresler deriye ve saçlara zarar verir, dahası çok yorgun ve yaşlı görünmenize neden olur. Yorgun ve yaşlı görünmemek için önce gevşemeyi öğrenmelisiniz. Yoga yapmayı seviyorsanız, yalnız kaldığınız zaman yere bağdaş kurup oturun ve avuçlarınızı açıp oturun ve 10 dakika süreyle dinlenin.

7- Enerji takviyesi

Doğal bir güzelliğe sahip olabilmek için kan dolaşımını hızlandıran egzersizler uygulanmalı. Yürüyüş yapmak en yararlı egzersizdir. Günde üç kez 10'ar dakikalık yürüyüşlerle egzersize başlayın. Bir hafta sonra yürüme süresini durumunuza göre arttırın. Alışınca, bu zevkli sporu bırakmak istemeyeceksiniz.

Güzellik sırları

Onlar kadar güzel bir vücuda sahip olmak herkesin hayali. Oysa madalyonun bir de öbür yüzü var.

Ünlü yıldızlar, bu sonuca ulaşmak için o kadar büyük fedakarlıklara katlanıyorlar ki. Onların yöntemlerini uygulayarak onlar gibi olabilir misiniz, bilinmez, ama yine de onların güzellik sırlarına bir göz atalım.

JENNIFER ANISTON

Genç yıldız, Hollywood'da iş aramaya başladığı dönemde fazla kiloları canını sıkıyordu. Kamera karşısına geçmeyi başarınca ilk işi, o fazlalıklardan kurtulmak oldu. Haftada üç dört kez en az yarım saat, en çok kırk beş dakika evde bisiklet egzersizi yapıyor. Sonra yirmi dakika ağırlık kaldırıyor. Haftada üç kez de vücudunun çeşitli bölgelerindeki kasları çalıştırmak için özel egzersizler yapıyor. Günde üç bardak yağı alınmış süt içiyor. Vücudunun belden yukarısını formda tutmak için özel egzersizler yapıyor. Hafta sonlarında bisikletiyle dolaşıyor.

SHARON STONE

Ünlü yıldız, kırk yaşında olmasına karşın vücudu bir genç kızınkinden farksız. Ancak kırk yaşında bir kadının düzenli olarak vücut egzersizlerine zaman ayırması hiç de kolay değil. Sharon, aletli jimnastik yapmayı tercih ediyor. Ama bu işe başlamadan önce doktor kontrolünden geçti ve hangi tür aletlerle çalışacağına doktorun tavsiyeleri doğrultusunda karar verdi.

Haftanın beş günü aletli jimnastik yapıyor. Her gün vücudunun değişik bir bölümünü geliştirmek için çalışıyor. Ünlü yıldız, günde beş övün yemek yiyor. Az fakat sık yemek yeme prensibini benimsemiş.

WINONA RYDER

Yirmi altı yaşındak Winona Ryder'ın kilo sorunu yok. Formunu korumak için önlemler almak zorunda değil. Fakat kamera karşısında üstlendiği roller yüzünden başı dertte. Örneğin ‘‘Alien Resurrection’’ filmindeki rolü için yüzmesi ve dalması gerekiyordu. Yüzme dersleri aldı. Çekimlerden sonra ise Winona için en uygun spor yüzme oldu. Balık ve tavuk yiyor, ama kırmızı eti ağzına koymuyor. Sebze ve meyveyi sofrasından eksik etmiyor.

MELANIE GRIFFITH

Sinema yıldızları için de hamilelik döneminde alınan kilolardan kurtulmak kolay değildir. Üç çocuk annesi Melanie Griffith, hamilelikten ve yıllardan etkilenmemek için büyük çaba harcadı.

Genç ve yakışıklı kocası Antonio Banderas’ın yanında şişman ve yaşlı görünmekten korkuyordu. Griffith, haftada iki üç kez açık havada egzersiz yaptıktan sonra evde yirmi dakika süreyle ağırlık kaldırıyor. On dakika süreyle kum torbasını yumrukluyor. Ayrıca karın jimnastiği yapıyor. Kahvaltıda bir tost yiyor ve bir bardak elma suyu içiyor. Ünlü yıldız, beslenme uzmanı Greg Isaacs’ın protein ağırlıklı diyetini uyguluyor.

Güzellik İçin Yapılması Gerekenler hakkinda aciklamalar Güzellik İçin Yapılması Gerekenler konusunda bilgiler

0 yorum:

Yorum Gönder

Blog Arşivi

 

©2009 kadın com | by TNB