.

14 Şubat 2011 Pazartesi

Saçları Eski Rengine Dönüştüren Şampuan


Grey Away Şampuan

"Saçlarım Beyazladı" Diye Üzülmeyin. Grey Away ile saç beyazlamasına kısa sürede bitkisel çözüm sunuyoruz. 

Grey Away Saç Boyası Değildir

Grey Away kısacası beyazlamış saçlarınıza boya yapmadan sadece Grey Away Şampuan ve Grey Away Sprey kullanarak eski saç renginize dönmesini sağlayan bitkisel içerikli saç bakım losyonudur.

GREY AWAY beyaz saçlara devrim niteliğinde bir etki ile beyaz saçlardan kurtulup eski saç renginizi yeniden kazanmanızı sağlayacaktır.

Grey Away'in kullanımı basit, hızlı ve problemsizdir.

Günlük kullanım ile doğal saç renginize kavuşmanız 4 gün içinde olacaktır.

Her gün Grey Away Şampuan ile yıkanmış saçlarınıza uygulayacağınız Grey Away Sprey sizin saç pigmentinin yeniden canlanmasını ve yavaş yavaş eski gücüne ulaşmasını sağlayacaktır.

Eski haline kavuştuğu zaman haftada sadece 1 veya 2 tekrar yapmanız yeterli olacaktır.
Grey Away Şampuanı daha doğal bir gürüntü vermek için saçınızdaki akları zamanla ortadan kaldırmak ve hatta yeniden koyu rengine donuştürmek için tasarlanmıştır

Grey Away Şampuanı normal bir şampuan gibi haftada iki üç kez kulanıldığın da yavaş yavaş yeniden renk oluşturacaktır

İstenilen renk oluştuğun da uygulama sıklığını azaltabilirsiniz

Grey Away Şampuan aynı normal şampuan gibi kulanıldığın da kulanımı çok kolay ve sorun suzdur

Grey Away Şampuanın kulanımının içindeki özel kondisiyonlama içerikleri bulunduğundan saçınızı yumuşak canlı ve daha iyi hale getirir dolayısıyla saçınızın daha sağlıklı görünmesi gibi ek avantajlarıda vardır.
[ ... ]

12 Şubat 2011 Cumartesi

Hürrem'in Kokusu


Hürrem Sultan İksiri Krem Parfüm
Altın Renk Çiçekli Kutusunda Hürrem Sultan İksiri Sahnede portkal çiçeği ve karanfili görüyoruz. Orkide arkadan zarifce süzülüyor. Frezya ve misk hiç bu kadar birbirine yakışmamıştı. Dayanışmayı seven gül ve nilüfer ön safhalarda. Daha nice nadide koku tarihten bir sahne için perdelerini araladı

Altın Renk Çiçekli Kutusunda Hürrem Sultan İksiri

Sahnede portkal çiçeği ve karanfili görüyoruz. Orkide arkadan zarifce süzülüyor. Frezya ve misk hiç bu kadar birbirine yakışmamıştı. Dayanışmayı seven gül ve nilüfer ön safhalarda. Daha nice nadide koku tarihten bir sahne için perdelerini araladı.Önünüzdeki cennetin kapılarını ilahi bir şekilde açılmasını beklerken yürek hoplatıcı dünyevi bir duygu tatırıyor. Göz alıcı ve alabildiğine özgüvenli, şefkati ve bir o kadar tutkulu sokulganılığı ile hiçbir erkeğin karşı koyamayacağı cazibe. Kokusunun en büyük kozuydu masumiyet. İşte her koşulda cazibesini koruyan Hürrem Sultan özellikler de Romantik rekabet söz konusu olduğunda suskunluğun gücüne sığınırdı. Yani kokusuna.
İŞTE HÜRREMİN SIRRI BU KUTSAL DAMLA DA

Hürrem Haseki Sultanın Kuantum İsim Analizine Göre Analizi
Aleksandra Lisovka / Roxelana
Tutkuluydu. Yaratıcı ve özgündü. Bağımsızlığına aşırı derecede düşkündü ve  hayatındaki en büyük sınavlarını da bu konuda yaşadı.

Doğal bir lider ,hırslı ve inatçı bir yapıya sahipti.

Hem özel hem genel yaşamında hükmedici davranışlarla öne çıkar, bu nedenle ilişkilerinde daima üstün taraf olmak isterdi.

Hürrem Sultanın yargılayıcı olmak ilişkilerindeki dengenin değişmesine neden olurdu çoğu zaman. Güçlü ruhsal yetileri vardı. Geleceği görebilir ya da hissedebilir ancak egosu kuvvetli olduğundan zaman zaman aldığı içsel mesajlar ile egosunun sesini birbirine karıştırırdı.

İş birlik anlayışı gelişmişti. Bu nedenle ticarette ve yönetimde diplomatik incelikleri en iyi şekilde kullanırdı.

Ayrıntılara çok önem verir. Bir durumu ya da olayı değerlendirirken resmin bütününü görebildiği gibi kolaylıkla kimsenin fark edemeyeceği detayları da incelerdi. Bazen bu durum aşırı derecede yorulmasına ve zaman kaybetmesine neden olurdu.

Sevdiği konulara çabuk uyum sağlar. Bir konuya karşı ilgisi varsa mutlaka derinlemesine araştırmalar yaparak konuya vakıf olurdu.

Hangi yaşta olursa olsun ya da her nerede yaşamış olursa olsun daima liderlik özelliklerini sergileyecekti. Bu öyle bir şanstır ki adeta bir şey yapmasına gerek kalmadan hedefi doğrultusunda kısmetleri ayağına gelecekti.  Hedefi doğrultusunda karşısına çıkan zorlukları engel olarak değil, öğrenilerek aşılacak tecrübe olarak değerlendirirdi Hürrem Sultan.
Aynı anda pek çok yeteneğe sahipti; Politika, siyaset, sanat, spor, insan ilişkileri v.b. hangi alanda olursa olsun aldığı başarılar yetmez çünkü ruhsal enerjisi hep daha fazlasının yapılabileceği konusunda ilerlemesini sağlar. Bir konuda emsallerinin en iyisi olana kadar Hürrem Sultanı durdurmak imkânsız desek yeridir. Coşkulu ve heyecanlıydı. Bu coşku ve heyecan aşk yaşamında da etkiliydi. Özellikle kendilerini iyi hissettiklerinde sohbetlerine doyum olmazdı. Sakin ve durağan bir yapısı olsa da içinde kopan fırtınalara yakınları şahitlik eder, benzer şekilde bir gülüşle de  etraflarına neşe enerjisini yayardı. İmgeleme yetenekleri güçlü olduğundan bir konu ile ilgili çok farklı öneriler hatta icatlar geliştirebilirdi.

Sanatsal yetenekleri en üst seviyededir. Güzel konuşma ve yazma konusunda da oldukça yetenikliydi. 

Algılama ve mantığını iyi kullandığından nerede atılım yapılacağını çok iyi bilirdi, handikap şu ki yeri geldiğinde geri çekilmenin ne demek olduğunuda pek bilmezdi .. Daima ileriye doğru hareket planları vardı.

Keşfetmek, eğlenmek, hayatı dolu dolu yaşamak hayat felsefesiydi.

[ ... ]

Hürrem Sultan Kullandığı Kokular

Hürrem Sultan Kokuları, Hürrem Sultan Kokuları, Hürrem'in Kokuları, Hürrem Sultan Kokuları Nelerdir, Hürrem Kokusu, Hürremin Kokusu Nasıl, Hürrem İksiri, Hürrem karanfili, Hürremin Kullandığı İksirler.

Hürrem Sultan Kokuarı
Louvre Müzesi'ndeki kayıtlardan reçeteleri alınarak tekrar üretilmeye başlanan Osmanlı dönemindeki saray kokuları, büyük talep görüyor.
Bursa’da 40 ülkeden 150’si yabancı olmak üzere toplam 210 firmanın katılımıyla düzenlenen Avrasya El Sanatları ve Hediyelik Eşya Fuarı sürüyor.
Özellikle kadınların yoğun ilgi gösterdiği fuarda, Osmanlı dönemi saray kokularının satıldığı stantta farklı bir yoğunluk yaşanıyor. Yıllar öncesinin kokularını günümüzde tekrar üreten firma, 12 çeşit parfümü Bursa’daki ziyaretçilerine sunuyor.
Firmanın sahibi Hamza Topal, Fransa’daki Louvre Müzesi’nde birçok Osmanlı eserinin bulunduğunu belirterek, ’’Zamanında Avrupa’ya kaçırılan Osmanlı eserleri arasında saray kokuları da bulunuyor. Biz uzun çabalar sonucunda bu kokuların reçetelerini aldık’’ dedi.
Müzede Osmanlı dönemi kokularıyla ilgili oldukça detaylı bilgiler bulunduğunu dile getiren Topal, şöyle devam etti:
’’Ulaştığımız bilgilere göre, 1800’lü yıllarda Londra’da düzenlenen bir sergiye Osmanlı, 40 koku gönderiyor. Bu etkinlikte kokular 83 altın madalya kazanıyor. Hatta kokular, sergiye katılan kadınlar tarafından adeta kapışılıyor. Bu kadar talep görünce özellikle Fransızlar kokuların peşine düşüyorlar. 1900’lü yıllarda da kokuların formülleri ele geçirilip götürülüyor. Şu anda müzede kokuların reçeteleri kadar, özellikleri, kullanma saatleri gibi birçok detay yer alıyor.’’
Topal, bu kokuların 12’sinin reçetesini aldıklarını ve geçen yıl üretimine başladıklarını vurgulayarak, erkek ve kadınlar için ürettikleri saray kokularının büyük ilgi gördüğünü anlattı.
Padişah Ve Harem Kokuları
Şimdilik erkekler için ’’Padişah’’, ’Yavuz Sultan Selim’’, ’’Sadrazam’’, ’’Kaptanı derya’’, kadınlar için ise ’’Harem’’, ’’Cariye’’, ’’Sahra-i cedit’’, ’’Hürrem Sultan’’ ve ’’Saray’’ kokularını sunabildiklerini dile getiren Topal, şunları söyledi:
’’Erkek ve kadının ortak kullanabildikleri kokulardan ise ’Sema’, ’Lokman hekim’ ve ’Şehri İstanbul’u üretiyoruz. Hepsi çiçek özlerinden üretiliyor. Bu kokular içinde ’Padişah’ ve ’Harem’ adlı kokular daha fazla talep görüyor.
Padişah kokusu, dönemin padişahları tarafından geceleri kullanılıyormuş. İçinde çam kökü özü bulunan bu kokunun afrodizyak etkisi bulunuyor.
Yavuz Sultan Selim kokusu, çam ve kehribar ağırlıklı. Daha karakteristik ve gizemli bir koku olduğu için Yavuz Sultan Selim tarafından daha çok toplantılarda kullanılıyormuş.
Bu kokunun karşısındaki hükmedici bir etkisi var. Kaptanıderya ise daha çok yazın kullanılıyor.’’
Topal, kadına yönelik olanlardan ’’Harem’’ kokusunun sümbül özünden yapıldığını belirterek, afrodizyak etkisi bulunan bu kokunun kadının cazibesini artırdığı için günümüzde de halen büyük ilgi gördüğünü vurguladı.
’’Cariye’’ kokusunun lavantalı olduğu için kişinin stresi aldığını ve zihin açıcı özelliğinin bulunduğuna değinen Topal, bu parfümün ise özellikle geceleri vücudu dinlendirdiğini bildirdi.
’’Hürrem Sultan’’ kokusunun ise kehribar ve baharat karışımından oluştuğunu ifade eden Topal, ’’Keskin ve etkileyici kokusu var.
Otoriter kadınların tercih ettiği kokunun sahibi, bulunduğu ortamda söz sahibi olur.
Sahra-i cedit kokusu, keskinliği ile dikkati çekiyor. Bu kokunun da afrodizyak etkisi oldukça yüksek’’ dedi.
[ ... ]

Hürrem Sultan Kokuları


Hürrem Sultan Kokuları

Show Tv’nin beğenilen dizisi bu sefer parfümü ile konuşuluyor.Muhteşem Yüzyıl, dizisinden sonra Hürrem Sultan’ın hayatı nı anlatan kitap fiyatları artmaya başladı. Hürrem Sultan ile ilgili en çok merak edilen de dizide hürrem sultan’a misk şeklinde sürülen kokunun adı..

Topkapı sarayında padişahların kullandığı kokuların ve koku şişelerinin ayrıca saklandığı bir alan var, bu alana özel görevliler haricinde kimse giremiyor. Bir duyuma göre Hürrem Sultan lavanta ve portakal çiçeklerinden hazırlanan bir kokuyu kullanırdı.

Aslına bakarsanız, koku seçimleri insanların karakter, yaş, meslek ve büyüdüğü coğrafi kesimlere göre değişiyor ve şekilleniyor. Örneğin ben Akdeniz insanlarının daha hafif kokuları tercih ettiğini görüyorum, gerçi günümüzde (ülkemizde) parfüm, deodorant kullanma oranı ne yazık ki çok düşük ama osmanlı devrinde koku insanlar için temizlik göstergesiymiş. Camiye giden erkekler misk denilen küçük şişelerde bulunan doğal kokuları kullanırlarmış. 

Nerden nereye geldim. Diyeceğim şu ki hakiki Hürrem Sultan parfümü lavanta, portakal çiçeği, kehribar karışımından elde ediliyor. 

(Itır çiçeği)
Benim kullandığım koku yalnızca ‘ıtır’ kullanılarak hazırlanmış, çekici bir koku olduğu ve zihni açtığı söyleniyor. Lavanta, kehribar ve portakal çiçeği karışımından daha hoş bir kokusu var.
[ ... ]

9 Şubat 2011 Çarşamba

Pargalı Ne Demek

Pargalı Ne Demek
Yunanistan'da bir yer adı. Osmanlı tarihinde Damat İbrahim Paşa adıyla bilinen Pargalı Damat İbrahim Paşa'nın doğduğu yer.

Pargalı İbrahim Paşa Kimdir 
Pargalı Damat İbrahim Paşa (1493-15 Mart 1536) Kanuni Sultan Süleyman saltanatı döneminde 1523-1536 yılları arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

Bugün Yunanistan'da kalan Parga yakınlarındaki bir köyde doğdu. 6 yaşında İstanbul'a getirildi. Kanuni'nin şehzadeliği sırasında Manisa'da onun maiyetinde bulundu. Kanuni İbrahim Paşa'yla beraber yemek yer, yan yana konmuş yataklarda beraber yatar kalkardı.Kanuni padişah olduktan sonra onunla birlikte İstanbul'a geldi ve Osmanlı Devletinde çeşitli görevlerde bulundu.

1521'de Belgrad'ın Fethinde görev aldı. 1522'de Rodos seferine katıldı. 1523'te o zamanki usullere aykırı bir şekilde sadrazamlığa getirildi. 1524'te Kanuni'nin kızkardeşi Hatice Sultan ile evlendi. Mısır'da asayişi sağlamakla görevlendirildi ve kendisine Mısır Beylerbeyi unvanı verildi. Macaristan seferine katıldı ve Mohaç Savaşının kazanılmasında önemli rol oynadı.

Daha sonra Anadolu'daki isyanları bastırmakla görevlendirildi. Anadolu'da aldığı tedbirlerle isyanları sona erdirdi. I. Viyana Kuşatması ile sonuçlanan 2. Macaristan seferine katıldı. Avusturya İmparatorunu Osmanlı Sadrazamına eşit sayan 1533 tarihli İstanbul Antlaşması'nın müzakerelerini yürüttü.forumdas.net Safevilere karşı düzenlenen Irakeyn seferine katıldı. Tebriz'i aldıktan sonra Kanuni'ni kuvvetleri ile birleşti ve Bağdat'ın fethinde görev aldı.

Pargalı, frenk, damat, makbul ve maktul lakaplarıyla anılan İbrahim Paşa, Irakeyn Seferi sırasında yaptığı bazı uygulamalar sebebiyle Padişahın güvenini kaybetti. Bazı tarihçilere göre Kanuni'nin eşi Hürrem Sultan ve defterdar İskender Çelebi'nin kötülemelerinin de bunda etkisi oldu. 15 Mart 1536 akşamı Kanuni her zamanki gibi İbrahim Paşa'yla akşam yemeği yedi. Ertesi sabah cesedi sarayın önünde boğulmuş olarak bulundu. Yaygın inanış, Hürrem Sultan'ın padişah üzerindeki nüfuzu bakımından kendisine rakip olarak gördüğü için öldürttüğü, hatta bizzat kendisinin öldürdüğüdür.

13 sene sadrazamlık yapan ve Farsça, Rumca, Sırpça ve İtalyanca bilen İbrahim Paşa, bugün Türk ve İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılan İbrahim Paşa Sarayından başka, İstanbul Mekke Selanik, Hezergrad (Razgrad) İbrahim Paşa Camii ve Kavala'da Cami Mescid Mektep Medrese Zaviye Hamam ve Çeşme gibi eserler inşa ettirmiş ve bunlara vakıflar tahsis ettirmiştir.

[ ... ]

Pargalı Ne Demek Pargalı Ne Anlama Gelir Pargalı Nedir


Pargalı Ne Demek

Yunanistan'da bir yer adı. Osmanlı tarihinde Damat İbrahim Paşa'nın bilinen adıyla Pargalı Damat İbrahim Paşa'nın doğduğu yer.

Pargalı Damat İbrahim Paşa Kimdir? 

Pargalı Damat İbrahim Paşa (1493-15 Mart 1536) Kanuni Sultan Süleyman saltanatı döneminde 1523-1536 yılları arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.Bugün Yunanistan’da kalan Parga yakınlarındaki bir köyde doğdu. 6 yaşında İstanbul’a getirildi. Kanuni’nin şehzadeliği sırasında Manisa’da onun maiyetinde bulundu. Kanuni İbrahim Paşa’yla beraber yemek yer, yan yana konmuş yataklarda beraber yatar kalkardı.Kanuni padişah olduktan sonra onunla birlikte İstanbul’a geldi ve Osmanlı Devletinde çeşitli görevlerde bulundu.

1521′de Belgrad’ın Fethinde görev aldı. 1522′de Rodos seferine katıldı. 1523′te o zamanki usullere aykırı bir şekilde sadrazamlığa getirildi. 1524′te Kanuni’nin kızkardeşi Hatice Sultan ile evlendi. Mısır’da asayişi sağlamakla görevlendirildi ve kendisine Mısır Beylerbeyi unvanı verildi. Macaristan seferine katıldı ve Mohaç Savaşının kazanılmasında önemli rol oynadı.

Daha sonra Anadolu’daki isyanları bastırmakla görevlendirildi. Anadolu’da aldığı tedbirlerle isyanları sona erdirdi. I. Viyana Kuşatması ile sonuçlanan 2. Macaristan seferine katıldı. Avusturya İmparatorunu Osmanlı Sadrazamına eşit sayan 1533 tarihli İstanbul Antlaşması’nın müzakerelerini yürüttü. Safevilere karşı düzenlenen Irakeyn seferine katıldı. Tebriz’i aldıktan sonra Kanuni’ni kuvvetleri ile birleşti ve Bağdat’ın fethinde görev aldı.

Pargalı, frenk, damat, makbul ve maktul lakaplarıyla anılan İbrahim Paşa, Irakeyn Seferi sırasında yaptığı bazı uygulamalar sebebiyle Padişahın güvenini kaybetti. Bazı tarihçilere göre Kanuni’nin eşi Hürrem Sultan ve defterdar İskender Çelebi’nin kötülemelerinin de bunda etkisi oldu. 15 Mart 1536 akşamı Kanuni her zamanki gibi İbrahim Paşa’yla akşam yemeği yedi. Ertesi sabah cesedi sarayın önünde boğulmuş olarak bulundu. Yaygın inanış, Hürrem Sultan’ın padişah üzerindeki nüfuzu bakımından kendisine rakip olarak gördüğü için öldürttüğü, hatta bizzat kendisinin öldürdüğüdür.

13 sene sadrazamlık yapan ve Farsça, Rumca, Sırpça ve İtalyanca bilen İbrahim Paşa, bugün Türk ve İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılan İbrahim Paşa Sarayından başka, İstanbul Mekke Selanik, Hezergrad (Razgrad) İbrahim Paşa Camii ve Kavala’da Cami Mescid Mektep Medrese Zaviye Hamam ve Çeşme gibi eserler inşa ettirmiş ve bunlara vakıflar tahsis ettirmiştir.
[ ... ]

7 Şubat 2011 Pazartesi

Cilt Dostu Limon

CİLDİN DOSTU: LİMON 

Bakımlı olmak için pahalı ürünlerin yanı sıra evde yapabileceğimiz harika formüller de var. Mutfağımızdan ve yemeklerimizden eksik olmayan limon bir çok farklı cilt sorununa iyi geliyor. İşte C vitamini deposu olan Limon’un cildimize faydaları ve Limonla yapabileceğimiz
bakım kürleri.

Yağlı ciltler için ideal bir temizleyicidir:
Çünkü limonun cildi sıkılaştırıcı bir etkisi vardır. Tarifini verdiğim yüz losyonu, yüzdeki siyah nokta ve sivilcelere karşı en ideal losyondur.
Bunun için yarım çay bardağı limon suyunu, bir yemek kaşığı bal ve bir bardak suyla karıştırın. Bu karışımı bir cam şişeye koyun. Hazırladığınız bu losyonu sabahları ve akşamları, bir pamuğa damlatarak yüzünüze sürün.
Böylece hem temiz hem de canlı bir cilde sahip olacaksınız. Ancak yüzünüze bu karışı sürdükten sonra en az 2 saat güneşe çıkmamaya dikkat edin. Aksi halde yüzünüzde lekeler oluşur.
Cildiniz için serinletici ve canlandırıcı bir etki yapar
Altı adet limonu, kabukları ile birlikte halka şeklinde dilimleyin. Derin bir kaba soğuk su doldurun ve içine dilimlediğiniz limonları atın. Limonların kabukları yumuşayana kadar en az bir-iki saat bekletin. Süre tamamlandıktan sonra limonları elinizle sıkın ve banyo suyunun içine limonları ve hazırlanan suyu ilave edin. Eğer limonların suda bekletilme süresi sizin için çok uzun ise, o zaman limonların suyunu sıkın ve limonlarla birlikte banyo suyuna katın. Hazırladığınız limon banyosunun içinde 20 dakika kalmanız yeterli olacaktır. Bu özel banyo için kan dolaşımınızı hızlandırırken, iç açıcı limon kokusu da güne dinamik başlamanıza yardımcı olacaktır.

Cilt için limon peelingi
Limonun içerdiği asitler cilde aynı zamanda peeling görevi yapabilir. Dirsek, diz ve tabanlarda oluşan sert derileri size şimdi verecek olduğumuz limon reçetesi ile yumuşatarak, pürüzsüz görünmesini sağlayabilirsiniz. Bir çorba kaşığı limon suyu ile iki çorba kaşığı balı kısık ateşte hafifçe ısıtın. Ocaktan alındıktan sonra bir süre soğumasını bekleyin. Hazırlanan karışım soğuduktan sonra kuruyan ve çatlayan cildin üstüne sürün. 20 dakika beklettikten sonra peeling yaptığınız bölgeyi su ile temizleyin. Son olarak temizlediğiniz bu bölgeyi limon kabuklarıyla ovalıyın. Bu işlem sonunda derinizin taze görünüşü sizi bile şaşırtacaktır.

Limonlu yüz temizle losyonu
Limon yağlı ciltler için ideal bir temizleyicidir. Çünkü limonun sıkılaştırıcı bir etkisi vardır. Tarifini verdiğimiz yüz losyonu, yüzdeki siyah nokta ve sivilcelere karşı en ideal losyondur. Bunun için 30 ml. limon suyunu 30 gr. bal ve 200 ml. damıtılmış suyla karıştırın ve bu karışımı bir cam şişesinin içine koyun. Hazırladığınız bu losyonu sabahları ve akşamları, bir pamuğa damlatarak yüzünüze sürün. Böylece hem temiz hem de canlı bir cilde sahip olacaksınız. Ancak yüzünüze bu karışı sürdükten sonra en az iki saat güneşe çıkmamaya dikkat edin. Aksi halde yüzünüzde lekeler oluşur.

Limonla değişik yüz maskeleri
· Az yağlı yoğurda 5 damla limon suyu katın. Yüzünüzü temizledikten sonra bu maskeyi sürün ve 15 dakika bekleyip yıkayın.
· Avokado”nun yarısını püre haline getirin, içine bir çay kaşığı limon suyu katın ve bir yumurta akını iyice çırptıktan sonra ekleyin. Cildiniz kuru ise birkaç damla badem yağı da koyun. Karışımı yüzünüze ve boynunuza uygulayın. 20 dakika beklettikten sonra su ile temizleyin.
100 gr. yulaf ezmesi, 1 limon suyu ve bir yumurta akını karıştırdıktan sonra ortaya çıkan karışımı, maske halinde yüzünüze yayın. 10 dakika bekleyin. Bu maske cildinizi gerginleştirecektir.
[ ... ]

6 Şubat 2011 Pazar

40 lı Yaşlarda Hamilelik


40 yaşından sonra doğum oranı artıyor

Eskiden 35 yaşındaki gebelikler 'yaşlı gebelik' olarak tanımlanırdı, insan yaşamının uzaması ve yaşam kalitesinin artmasıyla birlikte bu tanımlama artık 40 yaş üzeri gebelikler için yapılıyor. 
 
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. İsmail Çepni, 40 yaş ve üzeri gebelikler hakkında merak edilen sorularla ilgili şunları söyledi:

Kadınların eğitim seviyesinin yükselmesi ve ekonomik hayata katılması gibi nedenler anne olma yaşını yükseltiyor.  Birçok anne 30’lu yaşları geçip, 40’lı yaşlarda ilk kez anne oluyor. Bu yaşlarda, halk arasında ‘tosuncuk’ denilen, 4 kilo ve üzeri bebek dünyaya getirme oranı da artıyor. Ama bu kiloyla dünyaya gelen ‘tosuncuk’ bebekler, yalnızca anne-babanın uzun ve iri olması gibi genetik nedenlerle doğmuyorlar. Annenin sağlığında ortaya çıkan bazı riskler, bebeklerin iri olmasına neden olabiliyor.
Gebelik oranları hangi yaşlarda nasıl değişim gösteriyor?
1980’li yıllara kıyasla 2000’li yıllarda 30 yaşın üzerinde ilk kez anne olma oranı üç kat, 35 yaşın üzerinde 6 kat ve 40 yaş üzerinde 15 kat artmıştır.
Kadınlarda yaş ilerledikçe doğal yollar ile gebelik şansı azalıyor. 20-30’lu yaşlarda doğum kontrol yöntemi kullanmayan, düzenli ilişkiye giren ve çocuk isteyenlerin her ay yüzde 20’si başarıya ulaşıyor. Bu oran 30 yaşında yüzde 15′e ve 35 yaşında yüzde 10′a iniyor. 40 yaşında ise bu oran yüzde 5′e iniyor. Üremeye yardımcı (tüp bebek gibi) tedaviler ve özellikle yumurta bağışı ile başkasının yumurtası kullanılarak gebe kalabilme sayesinde menopoza yakın, menopoz sonrası hatta yaşlılıkta gebelik mümkün hale geliyor. 40 yaştan sonraki çoğu gebelik, üremeye yardımcı tedavilerin katkısı ile oluşuyor. Menopoz sonrasındakilerin tamamı başka kadından elde edilen ‘yumurta bağışı’ yolu ile gerçekleşiyor.

40 yaşından sonra hamile kalmanın riskleri nelerdir?
Anne adayının bedeninde gebelik esnasında olağanüstü denilebilecek ancak sağlıklı ve genç insanın tolere edebileceği ve uyum sağlayabileceği değişiklikler oluyor. Ancak 40'lı yaşlardan sonra hamile kalan kadının; kalp damar, solunum, böbrek, iskelet, meme, cilt ve jinekolojik organları özellikle de rahim olmak üzere her organ sistemi etkileniyor ve yükü artıyor. Örneğin vücudundaki kan miktarı % 50 artıyor. Dolayısıyla kalbin yükünde de ciddi bir artış söz konusu. Eğer sağlık sorunu yok ve organ rezervleri iyiyse sorun yaşanmıyor. Ancak sağlık sorunu varsa, rezervleri azsa hamilelik bu sorunları ağırlaştırıyor.

Geç yaşta hamilelik diğer hastalıkları da tetikler, organ rezervlerinin sınırlı olduğu sistemik hastalıklar belirti vermezken gebelikte belirti verir ya da daha ağırlaşır. Örneğin kalp hastalığı olan kişi, günlük yaşamını sürdürebilirken hamilelikle beraber sorun yaşama ihtimali yükseliyor. Özellikle hamileliğin 3.-6. ayları arasında kalbiyle ilgili ciddi sorunlar yaşayabiliyor. Keza akciğer, karaciğer, böbrek hastalıkları içinde aynı durum söz konusu.

Anne hamilelikten nasıl etkileniyor?
Anne açısından önceden var olan diyabet ya da hipertansiyon gibi hastalıkları, ağırlaştırıyor.
Yaşlı gebede gençlere kıyasla hipertansiyon, preeklampsi (gebelik zehirlenmesi), kalp-damar hastalıkları, diyabet gibi sorunlar daha fazla görülüyor. En önemlisi anne ölüm riski, gebelikte yaşla beraber artış gösteriyor. 20–24 yaşlara göre 35 yaşın üzerinde risk yaklaşık 5-14 kat fazla oluyor.
Geçirilmiş enfeksiyon, ameliyat tüp bebek uygulamaları ile gençlere kıyasla dış gebelik riski artıyor.
Dış gebelik dünyada halen anne ölümlerinde en ön sıralarda yer alan nedenler arasında yer alıyor.
Hamileliğin özellikle 3. evresinde plasentanın erken ayrılması ve plasentanın önde olması sıklığı da kanamalarda artışa yol açıyor.

Bebeği nasıl etkiliyor?
Düşük riski %30’lara kadar çıkıyor. Ayrıca bebeği besleyen eşin (plasenta) kanlanma problemlerine bağlı olarak besleme sorunları bebeğe yansıyor.
Erken doğum ya da gebelik haftasına göre gelişme geriliği olan bebeklerin oranının yanısıra, ölü doğum da oldukça artıyor.
Anne yaşı ile birlikte bebek açısından en önemli risk artışı, mongol çocuk doğurma şansının artmasıdır. Mongolizm görülme sıklığı anne yaşı ile beraber yükseliyor. Bu risk, anne 20 yaşında iken 10 binde 1, anne 35 yaşındayken binde 3, anne 40 yaşındayken ise yüzde 1′dir.
Mongolizm ve başka kromozomsal anormalliklerin yaşlı annelerde daha sık olmasının nedeni annenin yumurtalarının yaşlanması ve zaman içinde zararlı madde, kimyasal, röntgen ve enfeksiyonlara daha çok maruz kalması olarak değerlendiriliyor.

40 yaşından sonra hamilelik geçiren kadınların doğumu nasıl geçiyor?
İleri yaş hamileliklerinde annenin kronik hastalıkları, rahim içi gelişme geriliği, preeklampsi gibi durumlar ortaya çıkıyor.
Plasenta fonksiyonunun bozulmasına bağlı olarak fetüs strese giriyor.
Yenidoğan oksijen eksikliği nörolojik işlev bozukluklarına veya bebeğin ölümüne kadar gidebilen sonuçlar doğurabiliyor.
İleri yaşta ilk hamileliğini yaşayan anne adaylarının doğum eyleminin tüm aşamaları daha genç hamilelere göre daha uzun sürüyor.
Ayrıca hamilelerde iri bebek sıklığı ve doğumda omuz takılması riski artış gösteriyor.
İleri yaş hamileliklerinde nerede ise tamamı sezaryen ile sonlandırılır ki bu günümüzde sezaryen oranı artışında önemli bir faktördür.
İleri yaş annenin doğum yükü, doğum sonrası hızlı bedensel değişikliklere uyum zorluğu yaratıyor.
Sistemik ek hastalıklar ve anestezik problemlerin artışı gibi genç anne adayına kıyasla doğuma bağlı komplikasyonlar artıyor.
Normal doğum açısından ileri yaş annenin doğum yolu yapıları gençlere kıyasla daha az esnek olduğu için yırtık, kanama, ileride idrar kaçırma v.b problemler daha fazla oluşuyor.

“Riskler, erken müdahale ile yok edilebilir”
40’lı yaşlardaki annelerin gebeliklerinde ortaya çıkabilecek risklere karşı ilk önlem, bir uzmana başvurmak. Gebelik öncesinde; kadında var olan kansızlık, diyabet, troit hastalıkları, hipertansiyon, kalp hastalığı, akciğer, böbrek ve diğer sistemler ile ilgili olarak ayrıntılı muayene ve uygun tedaviler ile annenin gebe kalmasından sonra bebeğin anneye ek yüklemeleri ile oluşacak sistemik sorunlar çözülebiliyor.

Gebe kalındığında ise yine uzman takipleriyle hem annenin hem bebeğin sağlığı takip ediliyor. Bebeğin kromozomal ve yapısal özürleri ile ilgili olarak; gebeliğin 12. haftasında ikili tarama testi ve ayrıntılı ultrasonografi, 16. hafta civarında üçlü ya da günümüzde bu haftalarda onun yerine kullanılan dörtlü tarama test yapılıyor. Bu yaşlardaki her anne adayına bebeğin içinde yaşadığı sıvıdan örnek almak (amniyosentez 18-19. haftalarda), veya daha geç dönemde bebeğin kordonundan kan alınarak (kordosentez ) bebeğin genetik özellikleri araştırılabiliyor. Bu tetkiklerde bir takım maddelere bakılarak bazı metabolik, hormonal hastalıklar erkenden tanınabiliyor.
[ ... ]

5 Şubat 2011 Cumartesi

Beyaz Saçlar İçin Şampuan

GREY AWAY BEYAZ GİDERİCİ ŞAMPUAN

Beyaz Saçlarınız Boya Kullanmadan Doğal Rengine Kavuşuyor.. Bir gün aynaya bakıyorsunuz ve birde görüyorsunuz ki beyaz bır saç teliniz var. İnsan hayatında insana şekil ve çekicilik veren saclar… Herhalde bedeninizde saçınız kadar ilgilendiğiniz ve en ufak değişikliğini gözden kaçırmadığınız başka bir yeriniz daha yoktur. Ama zaman içinde yaşanılan stres, yaş ve genetik yapınız gibi çeşitli faktörlere yenik düşer saçlarınız. Tabii ki bu durum sizi olduğunuzdan daha yaşlı gösterir. 

Grey Away Beyaz Giderici Şampuan, Size doğal bir görüntü vermek için saçınızdaki beyazları zamanla ortadan kaldırmak ve yeniden doğal rengine dönüştürmek için tasarlanmıştır. 

Grey Away Beyaz Giderici Şampuan öncelikle gözle görülür bir şekilde grileri alıp götürür. Saçlarınızı doğal rengine dönüştürür, kolayca şekil almasını ve parlamasını sağlar. Özellikle siyah saçlar için tasarlanmıştır. 

Grey Away Beyaz Giderici Şampuan, normal bir şampuan gibi haftada iki-üç kez kullanıldığında saçlarınız yavaş yavaş yeniden doğal rengine kavuşacaktır. 

Grey Away Beyaz Giderici Şampuan normal bir şampuan gibi kullanılır, kulanımı çok kolay ve sorunsuzdur. İstenilen doğal renk oluştuğunda uygulama sıklığını azaltabilirsiniz. 

Grey Away Beyaz Giderici Şampuan, içeriğindeki özel kondisiyonlama ile saçınızı daha yumuşak ve daha canlı bir hale dönüştürür. Dolayısıyla saçınızın daha sağlıklı görünmesi gibi önemli avantajlarıda vardır.

KULLANIMI:  
En ideal sonuç için normal şampuan gibi haftada 3 kez devamlı şekilde kulanınız.. 
Kullanmadan once şişeyi iyice çalkalayınız
Islak saçınıza uygulayınız.
Diğer Şampuanlarda olduğu gibi iyice saçınıza yedirerek uygulayınız .
Durulamadan önce iki dakika bekleyiniz.
İstediğiniz sonuca ulaştıktan sonra kulanım sıklığını azaltınız ve eriştiğiniz sonucu böylelikle muhafaza ediniz.
[ ... ]

2 Şubat 2011 Çarşamba

Cinsel Organı Güzelleştirmenin Doğal Yolları


Vajina estetiği ameliyatları hangi durumlarda neden yapılır

Vajinanın estetik ameliyatları sıklıkla doğum sonrası vajina girişinde yırtık ya da istenmeyen izleri kaldırmak genişleyen vajinayı eski haline getirmek için kullanılmıştır.

Refah düzeyinin artması, iletişim ve tıp teknolojilerinin gelişmesi ameliyat ve sonrası ile ilgili sorunların azalması, dünya da estetik ameliyatların giderek artmasına neden olmuştur. Genital organlarla ilgili estetik ameliyatlarda bu bağlamda giderek artmaktadır.

Vajinanın estetik ameliyatları sıklıkla doğum sonrası vajina girişinde yırtık ya da istenmeyen izleri kaldırmak genişleyen vajinayı eski haline getirmek için kullanılmıştır. Ayrıca bazı doğumlardan sonra vajinanın ön duvarıyla komşu olan idrar torbası sarkmakta ve kadınlar buna bağlı olarak idrar kaçırmaktadırlar. Vajina arkasında bulunan kalın barsağın son kısmı vajinaya doğru sarkmakta ve bu da kabızlık ve büyük abdestle ilişkili sorunlara neden olmaktadır.

Bütün bu sorunlar hem fiziksel olarak cinsel fonksiyon bozukluğu hem de psikolojik sorunlar yaratmaktadır. Kendi genital organ görünümünden ya da fonksiyonundan memnuniyetsizlik kadınlarda ciddi sorunları da beraberinde getirmektedir.

Vajina girişinde ve vajinada bu tip sorunları olmayan ama genital organlarının dış görüntüsünden hoşnut olmayan kadınlarda da estetik ameliyat isteği giderek artmaktadır. Tüm bu nedenlerden dolayı vajina estetiği jinekolojik cerrahide kendine yer bulmuş, pelvis taban hastalıları ile ilgilenen alt branş olan ürojinekoloji toplantılarda vajina estetiği tartışılan yeni konular arasına girmiştir.
Kadın genital organlarına yönelik plastik ameliyatlar fonksiyonel ve estetik olmak üzere iki amaca yönelik yapılır.

Fonksiyonel ameliyatlar

Doğuma bağlı olarak vajina ön duvarı ya da arka duvarı ya da ikisi birlikte genişlemekte bazen vajinadan dışarı çıkabilmektedir. Ayrıca bazı hastalarda normal doğum sonrası vajinada sarkma olmadan genişleme olmakta ve kendileri ve eşleri bu durumdan rahatsız olmaktadır. Bazı kadınlarda ise vajina doğumsal olarak geniş olabilmektedir ve bu durum cinsel ilişkide sorunlara neden olabilmektedir. Vajina genişlik açısından kişisel farklılık göstermekle beraber genellikle doğum yapmamış bir kadında iki parmağın girimine müsaittir.

Vajinada arka ve ön duvarda mevcut katlantılar genişlemeyi arttırır. Vajina boyu ise ortalama 8 cm kadardır. Vajina, enlemesine mevcut birçok katlantı olması sayesinde uyarılma sırasında 15-16 cm uzunluğunda olabilmektedir.

Aşağıdaki durumlarda vajinada genişleme olmaktadır:

*Doğum sayısının fazla olması,
*Zor doğum yapılmış olması
*Doğumda yırtılmalar olması ve uygun teknikle dikilmemesi,
*Doğum sonrası dikişlerde açılma olması,
*Yaşın ilerlemesi ile beraber vajinada elastikiyet kaybı olması.
*İri bebek doğurma,
*Bazı kadınlarda yapısal olarak vajina büyük olabilir,

Bu genişlemelerde hasta çok iyi değerlendirilmeli ve nedene yönelik tedavi yapılmalıdır. Hafif vakalarda fizik tedavi yöntemleri (Kegel egzersizleri, elektrik stimülasyonu, manyetik sandalye) gibi konservatif yöntemler kullanılmalıdır. Gerçekten genişlemiş ve konservatif tedaviden yarar görmeyecek olan kadınlarda ameliyat yapılmalıdır. Vajinadaki bu genişlemeye sıklıkla aşağıdaki durumlardan biri ya da birkaçı eşlik edebilir.

*İdrar kaçırma
*Gaz ve büyük abdest kaçırma
*İdrar torbası ve rahim sarkması
*Vajinadan ilişki sırasında ya da yürürken ses gelmesi


Bu şikâyetlerin biri ya da birkaçı varsa aynı seansta yeni tip başarı oranları yüksek ameliyatlarla düzeltilmektedir. Bu ameliyatların bazılarında lokal anestezi kullanılmakta ve hastanın hastanede yatmasına gerek yoktur. Bu ameliyatlar için hekim seçimi iyi yapılmalıdır. Hekimin özellikle pelvis taban ve vajinal cerrahi konusunda bilgi ve deneyimi yeterli olmalıdır. Bilinmelidir ki ilk ameliyat en etkili ameliyattır. Eğer ikinci, üçüncü kez ameliyat yapılırsa başarı ve memnuniyet oranı düşmektedir. Maalesef, hastalarımızın önemli kısmını daha önce başarısız ameliyat geçirmiş hastalar oluşturmaktadır.

Vajinayı daraltmak için yapılan bazı ameliyatlarda daralma fazla olmakta ve ilişkiyi mümkün kılmamaktadır. Bu durumda da vajinayı genişletme ameliyatları yapıyoruz.

ESTETİK AMELİYATLAR

Estetik ameliyatlar genellikle lokal anesteziyle yapılmakta ve yarımla bir saat arasında sürmektedir.

Nedbe dokusu ve izin düzeltilmesi: Doğum sırasında kesilen ve dikilen ya da dikilmeyen yırtık alanlarında nedbe dokusu ya da iz kalmaktadır. Bunlar hem görüntüyü bozmakta hem de ağrı ve cinsel sorunları oluşturabilmektedir. Küçük bir ameliyatla bu dokular çıkarılıp iz ve reaksiyon oluşturmayacak dikişler kullanılarak vajina girişi eski haline getirilir.

Klitoropeksi: klitorisin üzerindeki derinin klitorisi gizlemesi nedeniyle uyarılamamaya bağlı orgazm problemi olan kadınlarda da bu deri ameliyatla alınmakta, klitoris ortaya çıkarılmakta ve kadının sorunu ortadan kalkmaktadır.

Labiaplasti: Kadınlarda iç dudakların aşırı büyük olması en sık karşılaştığımız estetik ameliyat nedenlerinden biridir. İç dudakları büyük olan kadınlar dar pantolonlar ve mayo giyememekte ve cinsel ilişkide zorlukla karşılaşmaktadırlar. Ayrıca bisiklete ve at binerken ağrı hissetmekte, idrar ve adetle ilgili hijyenik problemler yaşamaktadırlar. Normalde iç dudakların görevi vajinayı kapatmak, yabancı cisim ve mikroorganizmaların girmesini engellemek ve ilişki sırasında kayganlaşmayı sağlamaktır.

Bazı kadınlarda vajina girişinde sarkan iç dudakların görüntüsünden rahatsız olmaktadırlar. İç dudakların küçültülmesi küçük ve risksiz bir cerrahi müdahale ile yapılmaktadır. Günübirlik cerrahi müdahale ile önceden belirlenen fazla doku fonksiyonlarını bozmayacak şekilde kesilip alınır ve iz kalmayacak şekilde dikilir. Benzer şekilde iç dudakların birinin diğerinden farlı büyüklükte olması hem psikolojik hem de fonksiyonel olarak cinsel hayatı olumsuz etkileyebilir ve labiaplasti gerekli olabilir.

Pubis ya da büyük dudaklara yağ enjeksiyonu: Bazı kadınlarda zayıf olmaya ya da yaşlanmaya bağlı olarak dış dudakların yağ dokusu incelir ve azalır. Bu durum özellikle mons pubis ismi verilen iki kasığın arasında ve vajinanın üzerindeki kıllı bölgede kendini gösterir. Aynı şekilde dış dudaklarda değişik nedenlere bağlı olarak incelme görülebilir. Bu gibi durumlarda kişinin değişik bölgelerinden bir miktar yağ dokusu alınıp bu alanlara enjekte edilerek dış görünüm düzeltilir.

Pubis ya da büyük dudaklara yağ enjeksiyonu: Bazı kadınlarda ya yapısal ya da kilo almaya bağlı olarak bölgelerde fazla miktarda yağ bulunmaktadır. Bazı kilolu kadınlar kilo verdikten sonrada bu bölgedeki yağ dokusu kalmaktadır. Bu yağ dokusu da lokal anestezi altında alınarak buradaki görünüm eski haline getirilebilir.

Prof. Dr. Fuat DEMİRCİ

Genital Vajinal Bakım
Günümüzde, özellikle kırsal kesimlerde hala doğumlar evde yapılıyor. Büyük şehirlerde yaşayan kadınlar ise, ancak hasta olduklarında ya da bebeklerinin cinsiyetini öğrenmek için kadın dktoruna gidiyorlar. Oysa yılda bir kez mutlaka kontrole gidilmeli ve genital bölge temizliğine sürekli olarak dikkat edilmeli. Çünkü özellikle evde doğum vakalarında, vajinal enfeksiyon kapma olasılığı o kadar yüksek ki. Bu hem kadının hem bebeğin sağlığını etkiliyor.

Genital Vajinal Temizlik
Öncelikle alınabilecek en basit tedbir; sentetik değil pamuklu iç çamaşırları kullanmak. Vajinanın asit ortamı bozulmamalı bu yüzden, yıkanırken kesinlikle vajinanınızın içini yıkamamalısınız. Vajina; yapısı gereğince kendini koruyan ve yenileyen br organ olduğu için, su ile aşırı hijyen sağlanmaya çalışıldığında, dokuda bozulma yaşanabilir. Bu bozulma aynı şekilde, pudra ya da özel temizleme jellleri ve parfümlerle de bozulabilir. Genital bölgenizin kuru olmasına özen göstermeliisniz çünkü bakteriler nemli ve sıcak ortamları sever.

Genital Vajinal Temizlik Bakım
Tuvalete girdiğinizde, temizliğinizi mutlaka vajinadan anüse yani önden arkaya doğru yapın. Mümkün olduğunca dar pantolonlar giyinmemeye çalışın. İlişkiye, hazır olduğunuzda ve tam kayganlık sağlandığında girin, eşinizin prezervatif kullanmasını isteyin ve ilişki sonrası idrar ihtiyacınızı mutlaka ertelemeden giderin. Adet döneminizde, tampon yerine orkid kullanın ve orkidinizi sık sık değiştirin. Adet döneminde cinsel ilişkiye girmekten kaçının. Genital bölgedeki tüyleri jilet ya da ağda ile aldığınızda bu, kıl kökü enfeksiyonunu kolaylaştırdığı için daha çok makasla kısaltmak yöntemine başvurulabilir. Ve eğer genital bölgenize lazer epilasyon yaptıracaksanız, dudak içindeki tüylerin tamamen yokedilmesini talep etmeyin. selin arca bu sitede sorulan soru tarafıma ait değildir.ismim başkası tarafından benden habersiz kullanılmaktadır.
[ ... ]

Layoş Kimdir Kral Layoş

Layoş Kimdir, kral layoş kimdir, layoş kim, layoş osmanlı ilişkisi, layoş kral, kral layoş, kanuni sultan süeyman kral layoş, layoş kim, tarihte kral layoş, tarih karakter layoş.

Kral Layoş
Macaristan’ın son büyük kralı Rönesans Dönemi kralı Matthias Corvinus’dur. Corvinus, 1456 Nándorfehérvár Kuşatması’nda Macar ordularını yöneten derebeyi ve kumandan János Hunyadi’nin oğludur. Babasının çizdiği çizginin üzerine Osmanlı Devleti ile mücadeler üzerine yenilerini ekledi. Ülke içi reformların yanı sıra ülke topraklarını kuzeye ve güneye genişletmek için yola çıktı. Yönetmiş olduğu ordu Fekete Sereg (Kara ordu) olarak adlandırıldı. 1485 yılında aralarında Viyana’nın da bulunduğu bir çok yeni yer fethtettiler.

Matthias’ın ölümünden sonra, onun yerini alan Kral II. Ladislaus (Lajos) döneminde ülke geçmişteki gibi yönetilemedi. Ölümünden önce bir çok ayaklanma yaşandı. Merkezî otorite zayıfladığından, her dönem ülkeye saldırılar düzenleyen Osmanlı’nın eline büyük bir fırsat geçti. 1521′de Belgrad (Nándorfehérvár) elden çıktı ve 1526′da Macar ordusu Mohaç Savaşı’nda, tarihindeki en büyük yenilgilerinden birini yaşadı.

Macarların bu kral kumandasındaki kuvvetleri içeriye alınıp topların önüne çekildikten ve gerileri de akıncı ve deli kuvvetleri tarafından çevrildikten sonra 300 topa birden ateş verildi. Macar ordusu karmakarışık bir hale geldi, panik başladı. Bu kola kumanda eden ve yaralanan kral artık bir daha görünmedi. Ordunun avdetinden sonra bataklıkta ölüsü bulunmuş ve Macar krallarının gömüldüğü yer olan İstoni Belgrad (Stuhlweissenburg)’a naklolunup gömülmüştür; öldüğünde 20 veya 24 yaşında idi.
[ ... ]
 

©2009 kadın com | by TNB